Anne olmak… Bu iki kelime, tüm hayatınızı baştan sona değiştirebilecek bir güce sahip. Ama bu değişim sadece bir mucizeyi kucağınıza almakla sınırlı değil. Anne olduğunuzda, bir sabah uyanırsınız ve artık eski “siz” olmadığınızı fark edersiniz.
İlk aylarda her şey karmakarışıktır. Uykusuz geceler, öğrenmeniz gereken binlerce yeni şey, etrafınızdan gelen tavsiyeler… İçinizde sürekli yankılanan bir soru vardır: “Doğru yapıyor muyum?”
Sonra bir gün, bebeğiniz size gülümser. Tüm yorgunluğunuz, uykusuz geceleriniz ve endişeleriniz o an için yok olur. O gülümseme, dünyadaki her şeyden daha değerlidir.
Ama itiraf etmeliyim ki, annelik sadece güzel anlardan ibaret değil. Kimi günler kendinizi tamamen tükenmiş hissedersiniz. Bazen sadece birkaç dakika kendinize ait bir an ararsınız. Ve bu hislerden dolayı suçluluk duyarsınız. “Bebeğim benim her şeyim, ama neden bazen bu kadar zorlanıyorum?”
Emin olun, bu soruyu kendine sormayan hiçbir anne yok. Çünkü annelik, sadece sevmekle değil, fedakarlıkla da doludur. Ve bu fedakarlık, zaman zaman ağır gelebilir.
Bu yüzden, şunu hep hatırlayın: Her ne yaşıyorsanız, yalnız değilsiniz. Başkaları mükemmel görünse bile, her anne kendi içinde bir mücadele veriyor. Sizin duygularınız geçerli, sizin çabalarınız görülmeye değer.
Anne olduğum günden beri hiçbir şey aynı değil, evet. Ama aynı zamanda, hiçbir şey bu kadar güzel ve anlamlı da olmamıştı.
Comments